AB'de 13 yaş sınırını "dijital kimlik"le korumak mümkün.
"Dijital platformlarda çocuklar" başlıklı dosya haberin ikinci bölümünde, AB mevzuatının, Avrupa'da çocukları sosyal medyanın zararlarından korumak için ortaya koyduğu kısıtlayıcı politikaları derledi.
AB Komisyonunun 2023 raporu, 9 ile 16 yaş arası çocukların yüzde 40'ının sosyal medyada siber zorbalık, cinsel istismar ve aşırı diyet teşviki gibi zararlı içeriklerle karşılaştığını ortaya koydu.
Bu konudaki araştırmalar, sosyal medya ve akıllı telefonların aşırı kullanımının çocuklar üzerinde anksiyete, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve depresyon gibi artan ruh sağlığı sorunlarının yanı sıra kötü duruş ve obezite gibi fiziksel sağlık sorunlarını da körüklediğini gösteriyor.
1 Aralık'ta göreve başlayan yeni AB Komisyonunun Dijital Ekonomi, Araştırma ve İnovasyon Sözcüsü Patricia Poropat, AB'nin bu alandaki düzenlemelerini anlattı, tavsiyelerde bulundu.
Çocukların korunmasının, AB Komisyonunun en önemli önceliklerinden olduğunu vurgulayan Poropat, AB düzeyinde "dijital yaş"ın belirlenmesinin üye ülkelerin yetki alanında bulunduğunu, Genel Veri Koruma Düzenlemesi'ne göre üye ülkelerin 13 ila 16 yaş arasında bir sınır belirleyebileceklerini söyledi.
Poropat, Dijital Hizmetler Yasası'nın (DSA) temel önceliklerinden birinin çocuklar da dahil, kullanıcıları korumak olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"DSA kapsamında belirlenen Çok Büyük Çevrim İçi Platformlar (VLOP), hizmetlerinin AB'ye, çocuk hakları ve DSA'nın 34. maddesinde listelenen diğer riskler de dahil olmak üzere, tüm risklerin bir değerlendirmesini yapmak zorunda kalacak. Ayrıca, belirlenen riske yönelik etkili ve risk azaltma önlemlerini de almak zorunda kalacak. Çocuk haklarının korunması için DSA, VLOP'ların alabileceği önlemler arasında özellikle yaş doğrulama önlemlerini ve ebeveyn kontrol araçlarını belirliyor."
Sözcü Poropat, DSA'nın 28. maddesinin, çocukların erişebildiği çevrim içi platformların, onların yüksek düzeyde gizliliğini, güvenliğini ve emniyetini sağlamak için uygun ve orantılı önlemler almasını gerektirdiğini söyledi.
AB, yeni projeler geliştiriyor
AB'nin bu konuda yeni projeler üzerinde de çalıştığını kaydeden Poropat, özellikle "euConsent" Projesi bağlamında herhangi bir ek kişisel veri paylaşmadan yaş doğrulama araçları sağlayan yeni teknolojilerin bulunduğu belirtti.
Poropat, "euConsent" Projesi'nin hedeflerini şöyle anlattı:
"İlk hedef, çevrim içi çocuk koruma bağlamında mevcut yaş doğrulama ve ebeveyn onayı alma yöntemlerinin büyük ölçekli bir haritalamasını yapmak. Bu haritalama, hem açık kaynaklı hem de uygun AB ve AB dışı çözümleri kapsar. Ayrıca, AB üye ülkelerinde mevcut zorunlu yaş doğrulama gereklilikleriyle ilgili mevzuata genel bir bakış içerir. Diğer hedef de özellikle yaş doğrulama ve kullanıcıların ebeveyn onayı alma dahil, çocukların çevrim içi korunması için birlikte çalışabilir bir altyapı tasarlamak, test etmek ve uygulamak."
Poropat, uygulamada çözümün, var olan yüz tanıma ve kimlik belirleme gibi mevcut görsel-işitsel sağlayıcıların çözümlerini kullanarak yaş doğrulama işlemini tamamladıktan sonra bu verilerin güvenli şekilde depolanmasıyla ikinci veri girişi gereksinimini ortadan kaldırmak olduğunu belirtti.
"Avrupa Çocuklar İçin Daha İyi İnternet Stratejisi"
"euConsent" Projesi'nin halihazırda 4 AB ülkesinde 2 binden fazla kullanıcı tarafından test edildiğini ve olumlu geri bildirimler alındığını dile getiren Poropat, "Avrupa Çocuklar İçin Daha İyi İnternet Stratejisi"ni anlattı.
Poropat, bu projenin, AB Komisyonunun alacağı bir dizi tamamlayıcı eylemle yaş doğrulamaya yönelik kapsamlı yaklaşımı da içerdiğini belirterek, "2023'ten itibaren yaş doğrulama/yaş güvencesi konusunda bir Avrupa standardı oluşturmak için standardizasyon talebinde bulunmak ve 2024 yılına kadar DSA'da sağlanan çerçeveye dayanarak yaşa uygun tasarım konusunda kapsamlı bir AB davranış kurallarının tasarlanmasını teşvik etmek" gibi unsurları içerdiğini kaydetti.
Dijital Cüzdan
Poropat, AB'nin üzerinde anlaştığı ancak henüz üye ülkelerde uygulanmasına başlanmayan Avrupa Dijital Kimlik Cüzdanı'na da değindi.
Dijital cüzdanın her yaştan vatandaşın güvenliğini sağlamayı amaçladığını, bu nedenle aslında çocukların korunmasını da temin edecek bir uygulama olduğunu vurgulayan Poropat, şunları kaydetti:
"Vatandaşlar, telefonlarındaki bir tuşa tıklayarak kimliklerini kanıtlayabilecek ve Avrupa Dijital Kimlik Cüzdanlarından elektronik belgeleri paylaşabilecekler. Avrupa genelinde tanınacak olan dijital kimlikleriyle çevrim içi hizmetlere erişebilecekler. Cüzdan, kullanıcıların tam yaşlarını, belirli bir yaşın üzerinde olduklarını (örneğin 13, 16 veya 18 yaş üstü) veya belirli bir yaş aralığında olduklarını (örneğin 15-18) kanıtlamalarını sağlayacak."
Poropat, Avrupa Dijital Kimlik Cüzdanı'nın kullanımının zorunlu olmadığını, bireylerin takdirinde bulunduğunu sözlerine ekledi.