"Yüzlerce genç girişim doğduğunu gördük"

"Yüzlerce genç girişim doğduğunu gördük"

TEKNOFEST'in hedefinin Türkiye'yi tam bağımsız ve müreffeh kılacak girişimleri ortaya çıkartmak, teknoloji, bilim geliştirme tutkusunu topluma aşılamak olduğuna değinen Bayraktar, şöyle devam etti:

"Bunun yanında büyük bir özgüven kazanmasını sağlamaktı çünkü bu alanlarda öğrenilmiş bir çaresizlik olduğunu söyleyebilirdik. Şu anda dünyaya damgasını vuracak eserlerimizle, özellikle savunma sanayisinde yapılan atılımlarla bu bir anlamda yıkılmış oldu. Sadece savunma sanayisinde değil çok daha geniş bir spektrumda Milli Teknoloji Hamlesi'nin ideali olan tam bağımsız müreffeh Türkiye hedefiyle yarışmalarımızı geniş bir yelpazede düzenlemeye başladık. Bunun yanında o yarışmalarda kurulan takımlarla, dünya markası olacak girişimlerin tohumlarını atmaya başladık. Geçtiğimiz yıl Cumhuriyet'in 100. yılında düzenlediğimiz girişim yarışmamıza büyük bir rağbet ve ilgi olduğunu gördük. TEKNOFEST kuşağı girişimlerini kurmaya başladılar. Yüzlerce genç girişim doğduğunu gördük. Bugün Baykar nasıl insansız hava araçlarında dünyanın en büyük girişimiyse, dünyada da hayatımıza giren en büyük dönüşüm rüzgarı yüksek teknoloji üzerinden geliyorsa ve o yüksek teknolojiyi geliştiren şirketlere de baktığımızda hepsinin kökünde ufak girişimler olduğunu görüyorsak aynen bu dönüşümün ülkemizde de başladığını görüyoruz. TEKNOFEST'te yarışmalara katılıp takım kurup, sonrasında girişimlerini yapan kardeşlerimizin olduğunu görmeye başladık."

"Türk savunma sanayisine büyük ilgi var"

Öte yandan Baykar'ın çalışmalarına ilişkin bilgi veren Bayraktar, 20 yıllık hedeflerinden biri olan Kızılelma üzerine çalışıldığını, bunun yanında Bayraktar TB3 yeni platformunun kurulduğunu anımsattı.

Bayraktar, uzay alanında da çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Fergani adlı girişimimizi kurduk. Bir anlamda Baykar'ın 10 sene önceki hali gibi düşünün. 70-80 kişilik bir mühendis ekiple şu anda çalışıyor ve uzay alanında alçak yörünge uydu konstelasyonu, takım uydular üretiyor. Bu yıl ilk uydusunu fırlatacak ve bunun yanında yörünge transfer araçları ve fırlatma sistemleri üzerine çalışmaları bir yandan yürütüyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin savunma eserlerinin ilgi gördüğünü anlatan Bayraktar, şöyle konuştu:

"Tüm dünyadan Türkiye'nin savunma eserlerine büyük bir rağbet var. Akıllı mühimmat sistemleri, insansız hava araçları, insansız sistemlerden başlamak üzere çok geniş bir yelpazede tüm ürünlerinin artık dünyada hem tanınırlığı hem de bir anlamda marka değeri var. Bundan 20 sene öncesine döndüğünüzde Türkiye yüzde 85 oranında dışarıya bağımlı bir ülkeydi. Şu an ise çok yüksek bir yerlilik oranıyla SİHA'larımız da bu yüzde 90'ların üzerinde, diğer alanlarda da yüzde 60 ila 70'lerin üzerinde olacak şekilde, neredeyse bize ambargo uygulanan her ürünün öncelikle muadili, sonrasında daha iyisini yapan bir savunma ekosistemi var. "